CEVAPSIZ
Tarafından yazılmıştırMurat İnceAçık 23 Ağustos 2022
CEVAPSIZ
Mavi bir gülüş asılı kalır yanağında ve gün yine doğar İstanbul’da… Ankara’da… Ordu’da…
Cevapsız geceler iniyor yüzüme perde perde… Kaç gün oldu yıkamayalı yüzümü?.. Sen kokan yüzümü diyorum, anlıyor musun beni?..
Sensizim bu karanlık şehirde, isimsizim adını bile söyleyemediğim ve kendimi kaybettiğim bu şehirde. Şimdi dokunsan ağlarım, şimdi nasılsın desen çağlayan olur akarım…
Hep bu gitmeler incitir ya adamı ve bu gitmeler ayrı koyar ya zamanı, işte bu yüzden hüznüm ve bu yüzden gülüm ilkbahar değil hep güzüm…
İyisi mi sorma özlediğimi ve merak etme sevdiğimi, çünkü ben güneş çekilince üstümden ve karanlık çökünce gurbetime, sensiz donarım sevgilim…
Sonra, yaradır kanar, derttir içine dolar, sicim gibi gözyaşın akar. Mavide de akşam olur ve siyahın içine hasret düşer perde iner.
Aslında ne ben unuttum seni ne de sen unuttun beni. Geçti geçmesine yıllar ama öyle zor oldu ki… Biliyorsun acıların içinde yaşamayı öğrendik. Tende ateş taşıdık yıllardır. Kaç kez yandın, kaç kez yandım ve kaç kez bir seste merhamet arayıp da “o” sesi çok gördük seven kalplerimize.
Karım, nazlı ceylanım yokum yanında diye sakın üzülme!.. Bir gün nasılsa biter yaşadığımız işkence. Uzaklara dalmasın gözlerin, elbet bir gün dönerim yaşadığımız şehre.
Yıllar geçiyor şekerim yıllar…Sil şimdi göz yaşlarını ve bir kez olsun benim gözlerimle bak “o” hatıralarımızın şehrine…