ADI KIŞ


 

ADI KIŞ


        Yine kar düşüyor bu şehrin üstüne, karlar…

Beyaz bir acı kaplamış gördüğüm pencereden gözlerimin bütün hudutlarına hakim olan…

Alabildiğine beyaz, alabildiğine kuşatılmış şehrim…

Artık mevsimlerde bukalamon gibi siyah eteklerini beyazla saklıyorlar…

Kasımla gelen bu kar ayrılığın müjdecisi, inanılmaz olan hiç bu kadar beyaz olmamıştı şehrim ve hiç bu kadar hissetmemiştim bir kefenin büyüklüğü üç beş metre iken derdi nedir ki mevsimin?.. Ya da Kasımın?.. Yeterdi halbuki üç beş metre…

Adı kış olan mevsim, adı Kasım olan soğuk ay, sizde anladınız ki, matem yüreğimi zaptetmiş ve sizde anladınız ki bu yürek uçsuz bucaksız öyle büyük ki ancak şehrin bütün sokak ve caddelerini kapatırsanız ölecek….

Gözünüz aydın bu sabah ki yağışınızla yüreğimi sonsuza kadar hapsettiniz kara eteklerinizle. 

Ne bir sonbahardı beklediğim, ne bir ilk bahar, ne bir yaz ama kış değildi yüreğimde beklediğim. Kış değildi, kış değildi…